İSMD, toplumun karşısına çağdaş, kent ve kentli yararına alternatif projeler ile çıkmanın öneminin bilincindedir. Bu bağlamda, projeler üretmenin ve tartışmanın ise uygar ve aydın olma sorumluluğunu taşıyan tüm mimarlar için önemli bir görev olduğunu düşünmektedir.
İSMD, bu yapıcı görevin, öncelikle gençliğe ait olduğu düşüncesiyle, Küçüksu Çayırı’nı İstanbul’un çağdaş kent yaşamına katılması konusunun tartışılması, düşünceler üretilmesi vebu süreçlerde mimarlık öğrencilerininetkin rol almalarını sağlamak amacıylabir fikir projesi yarışması açmaya karar vermiştir
Amaç
Bu amaçla Küçüksu Çayırı’nı İstanbul’un çağdaş yaşamına katmak, İstanbul’un tarihe sahip çıkma kaygısının ilk basamağıdır. Göksu yöresi daha Osman Bey döneminde Bizans başkentinin Asya yakasını tutmuş olan Türklerin Fatih’ten çok önce İstanbul’u fetih çabalarının ilk göstergesi olan Yıldırım Bayezid’in yaptırdığı Anadolu Hisarı’nı içerir. Bu pitoresk yapı İstanbul’da bugün ayakta duran ilk Türk yapısıdır.
Herhangi bir kentin tarihi statüsünde var olmaya devam eden böyle bir fiziksel öğe kuşkusuz ulusal bir değer taşır. Kaldı ki Anadolu Hisarı, İstanbul tarihi boyunca kent yaşamında varlığını korumuştur. Bunun fiziksel nedenlerinden biri bu çevrenin Boğaziçi’nin ortalama 50 km2’lik alanı içinde iki dere içeren en güzel ve en büyük düzlük olmasıdır. Topografik olarak bu iki derenin çevirdiği düz alan ki bir yanı doğrudan yalı boyu olmaktadır, ortalama 3750 dönümlük bir alandır. Anadolu Hisarı kasırları nedeniyle bu düzlüğü bugünkü Küçüksu Kasrı arkasına isabet eden bölümü ve olasılıkla daha geniş bölümü 18. yy.da 1. Mahmut kasrının büyük bahçesiydi. Bugünkü Küçüksu – Göksu çayırının büyük ağaçları bu Hünkâr Kasırlarının bahçelerinden kalmadır.
Bilinen bütün İstanbul tarihi boyunca, Justinianos döneminde var olabilecek bir saraydan başlayarak burası Boğaziçi’nin en güzel yeşil alanı idi.
Köprü inşaatlarının şantiyeleriyle çökertilen bu tarihi mesire yeri, doğal güzelliğin çok ötesinde Yıldırım’ın Anadolu Hisarı, Fatih’in Hisar Peçesi adı verilen surları, Küçüksu Kasrı, Mihrişah Sultan Çeşmesi ve Boğaz’ı süsleyen eski yalıların bu kıyıda Kandilli’den Kanlıca’ya uzanan varlığı ile daha da değer kazanan bir kent parçasıdır.
Bu kadar açık tarihi statüsüne karşılık bugün bu çayırın içinde bulunduğu durum sadece mimarların değil, fakat tarihi bilinci olan her İstanbullunun dertlenmesi gereken bir tarih ve kentsel çevre sorunudur.
Yarışmanın amacı tarihî verileri değerlendiren Küçüksu Çayırı’nı bir estetik ve işlevsel bütün olarak yeniden kent yaşamına katmak, genel kent imgesine 1400’de bir hisar yapılarak katılmış bir tarihî olgunun kent bilincine işlenmesini sağlamak ve Boğaz’ın en güzel doğal ve tarihî sitini, tarihine ve halkının günlük yaşamına kazandırmaktır.
Ödüller
Yarışma sonucunda, yarışmanın birincisine 3000 TL, ikincisine 2500 TL, üçüncüsüne 2000 TL. ve 3 mansiyonun her birine 1500’er TL ödül verilecektir. Birinci olan öğrenciye özel ödül olarak ayrıca Interrail ile Avrupa gezisi armağan edilecektir.